Bizim öykümüzün başlangıcıdır Olimpiyat Stadı.
Bu yüzden her Galatasaray taraftarı gibi hiç sevmesekte, stadı oraya yapanlara sövsekte, yinede bir anlamı vardır bizim için. Olimpiyat stadı sayesinde bir araya geldik; bu bir araya gelişten unutulmaz dostluklar, onlarca anı ve tribündeki bir çok pankart, şov bize kaldı. Hani düşününce aslında, bir borcumuz var bu stada.
Evet öykünün nedeni olan bu stad, Kasımpaşa maçında bu grup için bir tarihede tanık olacak.
İlk kez kendi isteğimizle, tüm imkanlara rağmen pankartımızı asmayacağız.
Biraz çekilmek, tribünsel faaliyetlere ara vermek istedik. Aslında yorulduk, enerjimiz tükendi, keyfimiz azaldı.
Dönüş belli değil, o birazda bu kararı almamızda etken olan keyif durumumuzla ilgili. Bizce kaybolan keyif, tekrardan hissettirirse belki....
Evet tribünde olacağız tam kadro, hep birlikte. Hep omuz vereceğiz tribüne, yürekten destek vereceğiz sahaya. Ama yalnızca pankart asmak için, asmayacağız.
Bir gün yeniden, yine dersek, o zaman asarız ama şimdilik katladık pankartımızı.