Gözün ekrandadır uzunca süredir.
Maçın son dakikası oynanmaktadır.
Güçlü başlarsın maça, marşlar, stad etrafında gezinmeler, tanıdık simalar, var ya da yok üniformalar. Heyecan sarmıştır ayak parmaklarından beynine doğru, tüm bünyeni.
Güçlü başlarsın maça. Çünkü inanırsın garip bir edebiyata. Nihayetinde bir günde kral olmamıştır o. Nihayetinde anlı şanlı milli takım forması vardır sahada. Duygusallık falan değil bu, ulan geçmişte alınan sayısız kupanın duygusallığı mı olur, resmen başarmış bir adamdır o. “Rahat bıraksalar 3 atarız abicim bugün.”
Son 20-30 dakikadır hiçbirşey konuşmamışsındır. Sağ üst köşeye bakmak istemezsin. Noksan süreler oynanır mabedte. “Yitip giden en fazla bi Avrupa Şampiyonası olsun ulan, sanki her yıl katılıyoruz da...” düşüncesiyle avutursun kadehini son kez.
Artık herkes gitmiştir...
Söylenecek çok fazla şey yoktur ki zaten kimse konuşmamaktadır. Ama yol bellidir.
Suyun öteki yanından canlı yayınlar devam etmektedir. Bizim kansızlar çoktan inlerine dönmüşlerdir. Pardon medya merkezlerine.
Birkaç kol iki yana açılır, göğe doğru yükselir. An itibariyle numaralı girişinin önündesindir.
“İMPARATOR, İMPARATOR, İMPARATOR FATİH TERİMMM…”
Gerekli mesaj alayına verilir.
Onlar şaşkınlık, ben ise boşalmanın ve gururun dayanılmaz keyfindeyimdir.
"abbio"