8 Eylül 2008 Pazartesi

Seyir Defteri


Yine boşluk.

Bitmek bilmeyen, Avrupa Şampiyonası'yla geçiştirilmeye çalışılan uzun yaz aylarından sonra ilaç gibi gelmişti ligin başlaması.. Yeni yeni ısınıyoruz artık derken milli maç arası peydah oldu ve sıkıntı yine doruklarda..

Futbol takımı medyaya göre hararetli, bize göre zamana karşı savaş halinde günler geçiriyor. Transferin son günü imza atan genç sağ bek, umarım o bölgede mevzubahis olan "Uğur laneti" ni başına bir iş gelmeden yıkar. Uğur'un kaybından itibaren o bölgede sakatlanan oyuncu sayısı 3.

Lincolndü, Skibbeydi derken taraftar asıl sorunlarını unutuyor sanırım. Kapalı ne son seneye yakışır coşkuda nede gerekli görsellik stadda mevcut. Kapalı alta yapılan çatıda halen imha edilmiş değil. Bu konuda da sakat bir taraf var ki ; stad düzenlemelerinden aşina olduğumuz " çıkmayın oraya, kırılır " azarı , bu kez GS dergisinde yer bulmuş, " Bazı taraftarların buraya çıktğını tespit ettik, buradan uyaralım o çatı numaralı tribunde olduğu gibi sağlam değil " şeklinde garip bir uyarı var.

Basketbol şubesi de sakin günler geçiriyor denemez. Bir yanda dövmeli Gurovic, diğer yanda bu sene çok daha agresif olacağız diyen hoca lakin kötü oynanan hazırlık maçları.. Birde kombine mevzusu varki gündemde evlere şenlik.. Klubün bu konudaki yanlışı bir kaç ahkam aşağıda zaten mevcut.. Diğer tarafta ise anlamsız/zamansız/sonuçsuz örgütlenmeler silsilesinin en son sürümü.. Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş, salonda da herkes istediği yere geçermiş..

Bayan basket takımı transferlerine Korel Engin'i de dahil etti. Kadro gayet sağlam oldu ancak geçen seneki takım kimyasınıda umarım yakalarız. Değişen kadro ile oyun yapısıda değişebilir, Cem Akdağ " sağlam savunma+hızlı hücum " unu değiştirebilir.. Bir kısım oyuncunun milli takımda olması, yabancıların halen gelmemiş olması vs. ile , 11 ekimde Ankara\Kayseri ikilemi arasında bir yerde oynanacak olan Cumhurbaşkanlığı Kupası öncesi bu durum Cem hoca yı bir miktar düşündürüyor. Ki Karşı ahalisi kafayı kırdı, Kayseri Mardin Ankara farketmeyecek, kupayı beyaz Splinter'da İstanbul'a getirip GS müzesine teslim edecek..

Tekerlekli Sandalye Basketbolunda fikstürler çekildi bu arada. Pek bi ilgimizi çekmedi, bjk maçlarının sırasına ve haftasına adettendir diye bir göz atılıp, Kıtalararası Şampiyonluğu için iştah kabartmaya devam edildi. Unutmadan bu sene takımda bir miktar yabancı değişimi olabilir..

Bayan voleybol takımımız açılan sihirli kutuyla birlikte tekrar 1.lige döndü, erkek takımımız ise geç kalan transferleri yapmaya ve takım iskeletini oluşturmaya başladı, ayrıca gündemde Floryaya yapılacak olan bir spor salonu var... Pek bir uzak ihtimal gibi geldi bize. Bilmem kaç sene sonra Dolmabahçede yapılan spor salonunu alıp, spor sergi ruhunu geri getireceğiz diyerek salon sorunu hakkında aydınlatıcı açıklamalar(!) yapan, daha da kötüsü bunları bir bok sanıp inanan insanları görünce Florya & sponsor & spor salonu üçlemi pek açmadı bizi.. A.Polat'ın tesisleri Büyükçekmece'ye taşıma projeside bu olayı olanak dışı kılıyor..

Uzun lafın kısası Antalya maçına daha 1 hafta var..