Giderek şekillenen inşaat ve bu sefer olacak galiba hissiyatı.
Ve bu hissiyatla hisettiğimiz endişe hali...
Tribünler nasıl olacak galiba? Pankart nerelere asılır, ses sahaya nasıl iner, nerede oluruz, nerede daha etkin oluruz, nerede maç öncesi zıkkımlanırız, cinnet hali olur mu çıkışta?
Bu soruların ilk maç, hatta ilk sezondan önce yanıtları tam anlamıyla olmayacak. Yaşayacak ve göreceğiz. Yaşamadan önce ise bir uyarımız olmalı. Biliyoruz stada para olarakta bakanlar var. Bütçeler, ön görüler, pazarlamalar tam yol ilerliyor. Deri koltuklar, localar, otoparklar en makyajlı halleri ile tasarlanıyor ve size sunuluyor.
Ama asıl hedef taraftar ıskalanıyor.
Taraftar öyle pazarlama ve satış gurularının çok bilen projelerine gelmezler. Evet ne olursa olsun kafayı kırmış armaya ve sevdaya tutkun binler vardır şarta şurta bakmazlar. Ama bu şart şurtlar ağır olursa başka binlerde o stada ekranlardan bakar. O yüzden bu işleri taraftar gözü ile görmedikten sonra varılan son hüsran olur. Galatasaray'a dair hiç bir sonda hüsran yer alsın istemeyiz o yüzden en başta fiyat politikaları olarak tüm satış, pazarlama işini bir daha düşünmekte yarar var. Gün gelir nedenlerini de belki yazarız....