23 Şubat 2009 Pazartesi

Uymayınca olmuyor..


Skibbe sezon başında takımın başına getirilirken büyük tereddütleri de bavulunda taşıyordu adeta. Taraftar'ın, Yazar-Çizer tayfasının, Spor Yorumcuları'nın hatta büyük ihtimalle Galatasaray Spor Kulübü Yönetimi'nin kafasında onlarca soru işareti düz koşu yapıyordu bugünlerde..

Zaman geçtikçe tutarsız haberler silsilesi devreye girdi. Biri dedi ki idmanları kendi taktikleriyle süper biçimde yaptırtıyor, diğeri dedi ki takımı çok az çalıştırtıyor, öteki dedi ki topçular kendisini çok seviyor araları muhteşem, bir diğeri dedi ki takım bu adamı sevmedi gitmesini istiyorlar vb..

Tribünler sessiz kalmayı ve her şeyi zamana bırakmayı seçmişti. Ne sevgi gösterisi nede tepki vardı tribünlerde kendisine karşı. Hoşa gitmeyen taktikleri, beğenilmeyen kadroları, zamansız bulunan oyuncu değişiklikleri ve en önemlisi bulunduğu kulübün büyüklüğünün farkında olmadığını ispatlarcasına yaptığı maç sonu röportajları içten içe insanların kendisine karşı kurulmasına sebep olsa da adam gibi duruşu, efendi tavırları ve saygılı üsturubu belki de doğacak tepkiyi önleyen en büyük unsurdu..

Bordeaux maçı tamam/devam çizgisi olarak gözükürken daha 4 gün öncesinde oynanacak Kocaeli maçını kimse hesaba katmıyordu. Yenilen 4. golden sonra uzun süredir biriken volkan beklenen patlamayı gerçekleştirdi. Spontane şekilde başlayan ve tüm tribününlerin katılımıyla devam eden "SKIBBE İSTİFA" sesleri yankılanmaya başladı Sami Yen'de. Artık "radikal" kararlar alma vakti gelmişti..

Sabah'ın ilk saatlerinden itibaren gelecek haberleri beklemeye başladı herkes. İlk haber malum'un ilanı olarak Skibbe'nin istifası olarak geldi. İlk fatura kendisine kesilmişti. Basın toplantısında üzgün ama çirkinleşmeden yine kendisine yakışır bir üsturupla veda konuşmasını yaptı ve bavulunu toplamak üzere kenara çekildi. Gelirken tereddütlerle doldurduğu bavulunu dönerken ise hayal kırıklıkları ile doldurmuştu..


Gidişi içimizi burksada yapılacak hiç bir şey yok. Biz ona hiç bir zaman belli etmemiş olsakta aslında içten içede sevmiştik fakat Galatasaray'ı herkesten daha çok seviyoruz. Önemli olan Galatasaray'ın menfaatleridir her zaman ve Skibbe döneminde yaşananlar malesef Galatasaray'ın menfaatlerine uymuyordu. Diyoruz ya işte uymayınca da olmuyor..