İzlemek. Konuşacak bunca şey varken üstelik. Biriktirilen bunca sessizlik. Konuşacak çok şey var evet peki dinleyecek biri var mı?
Evet gerekli... akışkan bir hayatın hizası olmuyor.. evet gerekli demiştim sorduklarında. Yan yana duramıyorum bazen kendimle. bazen kimseyle.. çözemediğim çok şey var. oyunlar oynuyorum. yarı kapalı çocuk parkında. ziyaretçim yok. çözmedim dilimi. hangi dilde hangi sorunu çözsem sınıf atlarım diye korkuyorum zaten. sınıf atlama oyunu körebeden daha popüler. Cevapsız kalan sorular asılı kaldığım tüm hayatlardan koparıyor beni. gözlerimi açtığımda geçer sandığım her şey yerli yerinde. sadece ben yokum. gece sessiz sinema oynuyor yine. Kaç kelime diyorum. yerli mi yabancı mı? Bulamıyorum ama kimi anlattığını. Beni mi anlatıyor. Ben hangi kelimeyim.. yerli miyim? yabancı mı?… içimde yolculuk halinde bir kaç kişi var... kaç kişilik diyorum.. susuyorlar. bir an kendimi küvette acılarımı yıkarken buluyorum. Ortada kan yok ama renkler kırmızı. Ellerime bulaşan bu pis ağırlığı temizleyemediğimden kolumu kaldıracak halim kalmıyor akşamları...
Birileri gelip gidiyor sürekli. İyisi kötüsü doğrusu yanlışı ile bizim olan mahallenin insanları birer birer yol alıyor uzaklara. İnsan bilse yeni bir hayata yelken açtıklarını avutur kendini, belli ki bu gidişler başka... Kafamı çeviriyorum diğer tarafa; bir stadın ultra lüks bölmelerinin pazarlama operasyonları takılıyor gözüme. Çafçaflı suratlar, bol sıfırlı paralar, teknolojik odalar.. Sezon başlarının sıcak maç günlerinde, güneş vurduğunda kapalıya nede yakışıklı olurduk..
Galatasaray Spor Klubü bir süredir yaşadığı sancılı değişim sürecinin artık tam göbeğinde. Yönetim henüz kendi şekil şemalini dahi tam olarak verememişken kendisine; hocası, teknik heyeti, topçusu, stadı, taraftarı, ürünü, bileti ve benzeri bir çok durumu değişiyor Galatasaray'ın hızla..
Değişen\dönüşen\akıp giden zamanla birlikte elbette değişimler kaçınılmaz.. Ama korkuyor insan. Geçmişten bugüne sarfedildiği anda dahi inandırıcı olmayan safsatalar, taraftara verilen gazlar geliyor akla.. Bol keseden atılıp bir kalemde unutulan kelamlar.. Virajlar sert.. Gaza daha dikkatli basmak gerek, keza çok fazla taş oynuyor yerinden ve sarılacak evlatlarımız, zor durumlarda etrafında toplanacağımız kutsal değerlerimiz bir bir azalıyor..
___________________________________________________________
* Haziran 14, Galatasaray herhangi bir branşta bir kaç antrenör gönderirken herhangi diğer bir branşta yeni bir hocayla imza aşamasında.. Bu arada bir topçusu da emekliliğini açıklıyor.. İsimleri mi? Yazı bitene kadar hepsi unutuldu..
Evet gerekli... akışkan bir hayatın hizası olmuyor.. evet gerekli demiştim sorduklarında. Yan yana duramıyorum bazen kendimle. bazen kimseyle.. çözemediğim çok şey var. oyunlar oynuyorum. yarı kapalı çocuk parkında. ziyaretçim yok. çözmedim dilimi. hangi dilde hangi sorunu çözsem sınıf atlarım diye korkuyorum zaten. sınıf atlama oyunu körebeden daha popüler. Cevapsız kalan sorular asılı kaldığım tüm hayatlardan koparıyor beni. gözlerimi açtığımda geçer sandığım her şey yerli yerinde. sadece ben yokum. gece sessiz sinema oynuyor yine. Kaç kelime diyorum. yerli mi yabancı mı? Bulamıyorum ama kimi anlattığını. Beni mi anlatıyor. Ben hangi kelimeyim.. yerli miyim? yabancı mı?… içimde yolculuk halinde bir kaç kişi var... kaç kişilik diyorum.. susuyorlar. bir an kendimi küvette acılarımı yıkarken buluyorum. Ortada kan yok ama renkler kırmızı. Ellerime bulaşan bu pis ağırlığı temizleyemediğimden kolumu kaldıracak halim kalmıyor akşamları...
Birileri gelip gidiyor sürekli. İyisi kötüsü doğrusu yanlışı ile bizim olan mahallenin insanları birer birer yol alıyor uzaklara. İnsan bilse yeni bir hayata yelken açtıklarını avutur kendini, belli ki bu gidişler başka... Kafamı çeviriyorum diğer tarafa; bir stadın ultra lüks bölmelerinin pazarlama operasyonları takılıyor gözüme. Çafçaflı suratlar, bol sıfırlı paralar, teknolojik odalar.. Sezon başlarının sıcak maç günlerinde, güneş vurduğunda kapalıya nede yakışıklı olurduk..
Galatasaray Spor Klubü bir süredir yaşadığı sancılı değişim sürecinin artık tam göbeğinde. Yönetim henüz kendi şekil şemalini dahi tam olarak verememişken kendisine; hocası, teknik heyeti, topçusu, stadı, taraftarı, ürünü, bileti ve benzeri bir çok durumu değişiyor Galatasaray'ın hızla..
Değişen\dönüşen\akıp giden zamanla birlikte elbette değişimler kaçınılmaz.. Ama korkuyor insan. Geçmişten bugüne sarfedildiği anda dahi inandırıcı olmayan safsatalar, taraftara verilen gazlar geliyor akla.. Bol keseden atılıp bir kalemde unutulan kelamlar.. Virajlar sert.. Gaza daha dikkatli basmak gerek, keza çok fazla taş oynuyor yerinden ve sarılacak evlatlarımız, zor durumlarda etrafında toplanacağımız kutsal değerlerimiz bir bir azalıyor..
___________________________________________________________
* Haziran 14, Galatasaray herhangi bir branşta bir kaç antrenör gönderirken herhangi diğer bir branşta yeni bir hocayla imza aşamasında.. Bu arada bir topçusu da emekliliğini açıklıyor.. İsimleri mi? Yazı bitene kadar hepsi unutuldu..