15 Ekim 2009 Perşembe

Bu bir milattır..


Gecenin karanlığı şehrin üstünü iyice örtmüşken evlerinden çıkan Karşı mensupları nostaljik bir sabahlama yaşamak için soluğu ASY önünde almıştı. Araçlardan inerken Numaralı Tribün önünde gök gürültüsü gibi patlayan bir üçlü geceyi aydınlatmaya yetmişti bile. Gece aydınlıktı, gece onlarındı. Etrafı kolaçan etmek ve alkol stoklamak amaçlı ufak bir tur atıldıktan sonra bilet gişelerinin bulunduğu Numaralı Tribün alt kısıma geçtiler. Daha o saatlerden iki minibüs çevik kuvvet ve 300 civarı taraftar yerlerini almışlardı bile. Taraftarların kimisi duvar köşelerine konuşlanmış piiz yaparken kimisi gişe önünde sıraya geçmiş beklemekteydi. Gece sabaha varırken ayazın bünyeleri esir alma çabasına yakılan ateşlerle karşı konulmaya çalışılıyordu. Sabahın ilk ışıkları kendini göstermeye yakın kurulmuş olduğu duvar köşesinden toparlanıp sıra da ki yerlerini almaya başladı Karşı mensupları. O esnada farkında olmasalarda yaklaşık altı saat sürecek, bir öne bir arkaya, bir sağa bir sola itiş kakış ve sıkışıklığın içinde bulacaklardı kendilerini..

Saat 10'u henüz geçmeye başlamıştıki bilet gişelerinin kapakları açıldı ve mücadele doruk noktasına ulaştı. İlk şok adam başı bir bilet uygulamasıydı. Herkes şaşkınlıkla birbirine sebebini sordu önce. Sonra Haldun Üstünel tribün önü boyunca uzanan kuyruğun önüne geldi ve gerekli ama şaşırtan açıklamayı yaptı. "Herkes içeri girsin diye yaptık". Bu kez farklı bir şeyler vardı, bu kez karaborsacılara meydan bırakılmayacaktı bu belliydi. Belki de ilk defa Galatasaray sevdalıları ve diğerleri eşit şartlar altında mücadele edeceklerdi. Hatta önceden mimlenmiş karaborsacı işadamları daha sıradayken fişlenip dışarıya atıldıklarını görecekti gözler bunca yıl sonra..

Geceden gelenler, sabaha karşı gelenler, sabah kahvaltısını evinde yapanlar hatta işinden öğle yemeği için dışarı çıkıp bir şansımı denesem mi diyen bütün Galatasaray'lılar biletlerini ceplerine koydular. Satışa çıktıktan 10 dakika sonra "biletler tükendi" ibaresine öylesine alışılmıştı ki halbuki! İsteyince oluyormuş demek ki diyordu herkes birbirine, isteyince oluyormuş..

Bu ortamın sağlanmasında ve
biletlerin adil biçimde dağılmasında emeği geçen;
Galatasaray Spor Kulübü Yönetimine,
Sebahattin ŞİRİN ve Yılmaz TUTUŞ'a,
Özel Güvenlik görevlilerine
ve pek alışkın olmasakta kibar tutumlarından,
yerli yerinde hamlelerinden dolayı işleri bu kez
zorlaştırmak yerine kolaylaştırmaya çabalayan
çevik kuvvete teşekkürü bir borç biliriz..