12 Nisan 2010 Pazartesi

Formam bile var!


Sarı ve kırmızıya baharı getirmenin binbir yolunu ararken bugünlerde, bu akşam alınan sonuç ne kadar düzeltir moralleri ya da ne kadar onarır kırılan kalpleri, bilemiyoruz. Biliyoruz aslında, ne moralimiz düzelecek ne de kalbimiz heyecanla dolacak.

Bir Samatya kahvesinde, hani tam da baharı ararken geçti bu diyalog 9-10 yaşlarında en ufak tefeğinden bir çocukla. Yangının ortasında bir küçük ırmak, dikenlerin arasında bir kır çiçeği miydi sanki?.. Öyleydi...


-Abi ne zaman oldu gol?
Yeni geldim maç oynuyordum mahallede.

-4-5 dakika önce.

-Anladım abi.

-Hangi takımlısın sen?

-Galatasaraylıyım.
Bak formam bile var kazağımın altında.

-Aferin sana be, çok güzelmiş forman.

-Bi' golü de Galatasaray için attım abi bugün.
İyi top oynarım ben.


Tribünsel çarpıklıklarından futbolcusuna her şeyden kış kadar soğumuşken; üstünde hangi seyyar satıcıdan alındığı muhtelif Galatasaray formasını onurla, gururla gösteren bir çocuğun gözlerindedir bazen bahar...


Galatasaray 4-1 Diyarbakırspor