Sezonun ikinci yarısı başlamak üzereyken gündeme bomba gibi düştü Jo transferi. Medya ve basının gazlamalarıyla coşan bünyeler kurtuluş olarak gördüler kendisini Do Santos ile birlikte. Havalanında yüzlerce kişi karşıladı ve buna kendisi bile şaşırdı. İki şaşalı laf etti kalpleri fethetti. Gel zaman git zaman saha da varlığıyla yokluğu bir dedirtti. Umut dünyası ya bu dur bakalım denildi..
Fener maçı yaklaştı, adına besteler yapıldı. Bizim için Fener'e de Jo! diye çağırdı taraftar tribüne. Nerden bilecektik ki maça günler kala o bar senin bu bar benim takılıp şampanyalar patlatıp ona mı Jolasam buna mı Jolasam derdinde olduğunu..
Malum maçta alınan mağlubiyet bünyeleri sıkıntıya sokmuş, nasıl etsem de bir kaç gün okula işe gitmesem mahalleye çıkmasam diye kafalarda planlar kurulur olmuş, geceleri uykusuz gündüzleri sinir harbiyle geçerken bomba haber gündeme düşer. Maç gecesi yıldız oyuncumuz Floryada ki evinde komşuların şikayetiyle polis baskınına uğruyor ve yüksek ses müzik eşliğinde hatunlarla eğlenmekte olduğu ortaya çıkıyor.
Taraftar'ın böyle bir şeyi kabullenmesi mümkün değildir. Taraftar duygusal bakar olaylara. Yediremez kendi günlerce nerde hata yaptık diye sorgulamar içinde kendi kendini yerken bu kulübün ekmeğini yiyeni formasını giyen bir adamın zevk ve sefa içerisinde gününü gün etmesini.
Diyarbakır maçında sahaya sürüldü Jo. Hoca dersini alması için bunu yaptı, yönetimde zaten "gereğini yapacaktır" ve tek gidişlik bilet eline tutuşturulacaktır diye düşünürken geçen haftalar yanıldığımızı gösterdi. Hala bu adamdan hayır bekleniyordu. Evet ne yazık ki Galatsaray'a böylesi bir yanlış yapmış bir oyuncu hala hiç bir şey yokmuş gibi takılıyordu takım içerisinde.
Bu oyuncunun daha önceden bu tarz vukatları olduğu, bunlara rağmen göz göre göre takıma getirilmesi konusuna ve bu olayların patlak vermesinden sonra çözüm olarak Floryada ki evinden alınıp bir Otel'e yerleştirilmesi konusuna hiç girmiyoruz dahi yoksa çıkamayız işin içinden.
Leo Franco apar topar gönderilirken bu adam neden tutuluyordu hiç birimiz anlamıyorduk. Ligin bitimine 1 hafta kala sonunda o haber de düştü resmi siteye. Jo memleketine dönmüş. Kimseye bir şey sormadan bir şey söylemeden. Evet, bizim yapamadığımızı o yaptı. Şaka gibi öyle değil mi? Ama malesef gerçek..
Fener maçı yaklaştı, adına besteler yapıldı. Bizim için Fener'e de Jo! diye çağırdı taraftar tribüne. Nerden bilecektik ki maça günler kala o bar senin bu bar benim takılıp şampanyalar patlatıp ona mı Jolasam buna mı Jolasam derdinde olduğunu..
Malum maçta alınan mağlubiyet bünyeleri sıkıntıya sokmuş, nasıl etsem de bir kaç gün okula işe gitmesem mahalleye çıkmasam diye kafalarda planlar kurulur olmuş, geceleri uykusuz gündüzleri sinir harbiyle geçerken bomba haber gündeme düşer. Maç gecesi yıldız oyuncumuz Floryada ki evinde komşuların şikayetiyle polis baskınına uğruyor ve yüksek ses müzik eşliğinde hatunlarla eğlenmekte olduğu ortaya çıkıyor.
Taraftar'ın böyle bir şeyi kabullenmesi mümkün değildir. Taraftar duygusal bakar olaylara. Yediremez kendi günlerce nerde hata yaptık diye sorgulamar içinde kendi kendini yerken bu kulübün ekmeğini yiyeni formasını giyen bir adamın zevk ve sefa içerisinde gününü gün etmesini.
Diyarbakır maçında sahaya sürüldü Jo. Hoca dersini alması için bunu yaptı, yönetimde zaten "gereğini yapacaktır" ve tek gidişlik bilet eline tutuşturulacaktır diye düşünürken geçen haftalar yanıldığımızı gösterdi. Hala bu adamdan hayır bekleniyordu. Evet ne yazık ki Galatsaray'a böylesi bir yanlış yapmış bir oyuncu hala hiç bir şey yokmuş gibi takılıyordu takım içerisinde.
Bu oyuncunun daha önceden bu tarz vukatları olduğu, bunlara rağmen göz göre göre takıma getirilmesi konusuna ve bu olayların patlak vermesinden sonra çözüm olarak Floryada ki evinden alınıp bir Otel'e yerleştirilmesi konusuna hiç girmiyoruz dahi yoksa çıkamayız işin içinden.
Leo Franco apar topar gönderilirken bu adam neden tutuluyordu hiç birimiz anlamıyorduk. Ligin bitimine 1 hafta kala sonunda o haber de düştü resmi siteye. Jo memleketine dönmüş. Kimseye bir şey sormadan bir şey söylemeden. Evet, bizim yapamadığımızı o yaptı. Şaka gibi öyle değil mi? Ama malesef gerçek..
