14 Ağustos 2010 Cumartesi

Ders


Kaldığımız yerden devam etmeye devam ediyoruz. Bu sürecin telafisi mümkün olan maçlara denk gelmesi işin tek tesellisi. Eksikleri yanlışları sorunları ve sıkıntıları ilk baştan görmek iyidir evet ama bunun için illa maç mı kaybetmek gerekiyor? Maç kaybedildiğinde ortada bir sıkıntı olduğunu sıradan bir seyircide kolaylıkla fark edibiliyor, peki ozaman sıradan bir seyirciden farkı olması gerekenlerin neden farkı olmuyor? Ümit ediyoruz ki tüm bunlar ilk ve son ders olmuş olur..

Galatasaray tribünlerinin koşulsuz şartsız bulunduğu yerdeki ağırlığını ve gücünü hissettirmesi, takıma her daim itici güç ve destek olması bir kenara; bu taraftarın istediğini sahada gördüğü anda bulunduğu stadı nasıl esir alabileceğini ilk 45 dk. boyunca bir kez daha örnekleriyle görmüş ve göstermiş olduk..

Bir kelam da Galatasaray'ın son 10 sezondur ilk maç mağlubiyeti yaşamadığını inatla gündemde tutmaya çalışan, her fırsatta bu konuyu dillendiren felaket tellallarına; Neden 10 sezon öncesi 6 Ağustos 1999 tarihinde oynanan ilk maçta Gaziantep'e karşı alınan mağlubiyetin ardından aynı takımın 24 maç üst üste hiç yenilmediğini ve yalnızca 2 kez berabere kaldığını, sezon sonunda Lig Şampiyonu olduğunu, Türkiye Kupasını Diyarbakırda Antalyaspor'a 5 atarak kazandığını, aynı yıl içerisinde Arsenali devirip UEFA Kupasını kaldırdığını ve bunun ardından Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Real Madrid'in elinden Süper Kupayı aldığını neden susuyorsunuz? Susun, sıra size de gelecek..

Sana senden çok inanıyoruz Galatasaray!

Sivasspor 2 - Galatasaray 1
14.08.2010