10 Ağustos 2006 Perşembe

Atina mı? Glasgow mu?


Bu sene CL finali Atina’da , UEFA finali ise Glasgow’da yapılacak. İlk bakışta Atina yakın gibi görünse de tahminimce Glasgow bize çok daha yakın gibi. Bu savı ortaya atarken Galatasaray’in daha çok bir kupa takımı olma özelliğini de vurgulamak istiyorum. Bunu kanıtı almış olduğu sayısız Federasyon kupası, senelerden beri süre gelen Avrupa kupalarındaki başarısı ve Milan’ı evine yolladıktan sonra UEFA’nın eliminasyon sisteminde yenilgi almadan kupayı almasıdır. TSL’de 16 şampiyonluğunu göğüsleyen Galatasaray Avrupa kupalarında daha çok diğer özelliğini -kupa takımı- kullanarak başarılı olmuştur. Glasgow’a daha yakın oluşumuzu takıma güvensizlik ile yorumlayanlara klübün ve yönetimin şu an içinde bulunduğu durumu gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Ne zaman ki Galatasaray –içinde bulunduğumuz yıla göre- Ruud Van Nistelrooy’u , Rooney, Kaka veya Luca Toni gibi oyunculardan en az birini alacak yapıya kavuştuğu zaman CL finali veya kupası daha net bir hale gelir. Fakat aynı durum UEFA kupası için geçerli değil. UEFA kupasının şu an ki statüsü bence tamamı ile Galatasaray için biçilmiş kaftan tarzında. Gerek maçların 2007 başından itibaren eliminasyon şekline dönüşmesi, gerekse bu kupada yer alan çoğu takımın Galatasaray’ın şu anki gücünden uzak oluşu bunun en çok destekleyen kriter olduğunu düşünüyorum. Çift ayaklı maçlarda akıllı oynayan ve dişe diş mücadele eden bir Galatasaray’ın kupayı sürükleyip alacağını tahmin ediyorum. tahminden öte istiyorum. Böyle bir başarıyı 2. defa tekrarlamak içerde ve dışarıda -ki özellikle Avrupa’da- Galatasaray’ın kaybettiği itibarı tekrar kazandırmakla birlikte 2000 senesinden sonra yapılan yanlışlara 2. kez düşülmeyerek sonraki senelere de taşan bir gelir yapısı oluşturmada ilk adım olacaktır.