Maçların gündüz oynandığı zamanlarda, TV’de canlı yayın olmadığı zamanlarda maçı radyodan dinlemek diye bir şey vardı... Yaşı 30un üzerinde olanlar bu reklamı mutlaka hatırlar: “Demirbank hayırlı işler diler... Demirbank... Demirbank... Demirbank...”
Maçı radyodan dinlemek bambaşka bir şeydi... O zaman maçların tamamı aynı zamanda oynanır... Sezon başları ve sonları başlama saatleri 15:00 -16:00... Kış aylarında ise 13:30-15:00 arası ... Bütün maçları aynı anda sunulur; ara ara diğer maçlara bağlanarak meşhur “dakika ve skor alıyoruz” anonsu duyulurdu... Anlatan spikerin ağzından dökülenleri göz önüne getirilerek, kafalarda canlandırarak , bazen stres dolu bazen de neşeli 105 dakika geçirirdik radyo başında...
En çok strese sokan ani bağlanmalardır... “Mikrofonlarımız Malatya İnönü stadında”... “Mikrofonlarımız Adana Kamil Ocak stadında”... Ani bağlanmaların manası garanti gol var demekti... Beraberliğe 1 puan galibiyete 2 puan zamanlarında o an maç berabere ise galibiyet golü sevinci güzel olurdu radyo başında... Çoğu zaman ise seyircinin sesi spikerden önce davranırdı... Bazen de yayın kesilir...Sanırsın ani bağlantı var.. Ama spiker araya girer “Sayın dinleyicilerimiz Ankara ile bağlantımız koptu..Şimdi mikrofonlarımız........” Anonsu duyulurdu... Heyecanla Galatasaray’ın maçına bağlanmasını beklerken radyo birden Demirbank’a bağlanır ve reklam devreye girerdi..... Çoğu zaman “hay ben senin demirbankına” olurdu insan... Uzunda sürerdi meret.. Birde illa ki 3-4 defa tekrar... “Demirbank...Demirbank...Demirbak...” (o nedenledir ki 20-25 yıldır hala hafızalarda. Bu da iyi bir reklamcılığın sonucu olsa gerekJ)...
Şimdi ise radyodan dinlemek o eski heyecanı vermekten çok uzak... Hiçbir zaman da o eski tadı da veremeyecek sanırım....
Maçı radyodan dinlemek bambaşka bir şeydi... O zaman maçların tamamı aynı zamanda oynanır... Sezon başları ve sonları başlama saatleri 15:00 -16:00... Kış aylarında ise 13:30-15:00 arası ... Bütün maçları aynı anda sunulur; ara ara diğer maçlara bağlanarak meşhur “dakika ve skor alıyoruz” anonsu duyulurdu... Anlatan spikerin ağzından dökülenleri göz önüne getirilerek, kafalarda canlandırarak , bazen stres dolu bazen de neşeli 105 dakika geçirirdik radyo başında...
En çok strese sokan ani bağlanmalardır... “Mikrofonlarımız Malatya İnönü stadında”... “Mikrofonlarımız Adana Kamil Ocak stadında”... Ani bağlanmaların manası garanti gol var demekti... Beraberliğe 1 puan galibiyete 2 puan zamanlarında o an maç berabere ise galibiyet golü sevinci güzel olurdu radyo başında... Çoğu zaman ise seyircinin sesi spikerden önce davranırdı... Bazen de yayın kesilir...Sanırsın ani bağlantı var.. Ama spiker araya girer “Sayın dinleyicilerimiz Ankara ile bağlantımız koptu..Şimdi mikrofonlarımız........” Anonsu duyulurdu... Heyecanla Galatasaray’ın maçına bağlanmasını beklerken radyo birden Demirbank’a bağlanır ve reklam devreye girerdi..... Çoğu zaman “hay ben senin demirbankına” olurdu insan... Uzunda sürerdi meret.. Birde illa ki 3-4 defa tekrar... “Demirbank...Demirbank...Demirbak...” (o nedenledir ki 20-25 yıldır hala hafızalarda. Bu da iyi bir reklamcılığın sonucu olsa gerekJ)...
Şimdi ise radyodan dinlemek o eski heyecanı vermekten çok uzak... Hiçbir zaman da o eski tadı da veremeyecek sanırım....