25 Aralık 2006 Pazartesi

KOP'tu Geldi...


Yoktu niyetim; hatta kaçmak için mazeretim hazır bir şekilde, her an servis için bekliyordu. Kaçamadım, güvendiğim mazeretlere genel koordinatörler yağdı.Hani gürlese savuşturulurdu ama yağmur beni oraya sürükledi.
Diyet ilk günde bozuluyorsa onu diyet denemez.Benim demediğim diyetlerden birini bitirsem, şu an her rüzgarda uçacak kıvamda olurdum. Mazeretlerden biri buydu “abi diyetteyim, şimdi orası kızartmalı, rakılı, biralı bir yer… Ne mümkün, ilk darbeyi Jeru’dan aldık. “abi biz bira değil rakı içelim”. İçelim, hem gücümüzü, hem aslan sütümüzü elin İngilizine gösterelim.Yalnız bu güç gösterme işinde yalnız kaldım.Jeru rakı içmiyor ki yalnızca kokusu ile kafa buluyor.Hani duble rakı nasıl geldiyse masaya o şekilde gitti.
Liverpool’lu taraftarlar bolca Sun’a Hayır stickerı, bir adet atkı, onlarca rozet ve sınırlı sayıda anahtarlıkla gelmiş.Bizden de epey atkı çıktı hediye etmek üzere yalnız atkıların çoğunu ilk kez gördüm.Hepsi değişik bir tasarımda atkıları hediye ettik, bizzat bağladık.Verilen anahtarlık gibi materyalleri meraklılarına dağıttık.
Üç kamera vardı.Bir haber ajansı, bir lig tv, birde İngiliz kanalının belgesel ekibi. Sürekli çekim yaptılar ama görüntülerden kaçtık. Ona rağmen ucundan azcık görüntülenmişiz onu da benden başkası göremedi.
İngilizcem 4 yaşındaki kızım Ceren’in yuva eğitiminden azıcık iyi.O yüzden bol bol gülümsedim ama kotay kahkaha attı.O da bilmiyor ama tarzancayı yemiş, yutmuş helal olsun dedirtti.Onunda benden olduğunu üç saat sonra anladım.Hayır bilmediği bir dilin konuşmalarına böyle tepki görmedim.Yinede simultane tercüme beklerdik ama çoğu arkadaşımız kenara çektiği bir İngilizle muhabbeti koyulaştırdı.Bize de bu ortamdan hararetli geyik muhabbet kaldı.
O kadar yoldan gelmişler bir emanet nedir gösteremedim, anlatamadım.Getirin döner bıçağını , şişleri dememe rağmen kibarca engellendim.Gelseydi şunları diyecektim. “Bakın olum eğer derseniz Crouch nasıl yapıştırdı voleyi, bu döner bıçağını ve şişlere neden emanet dendiğini uygulamalı olarak gösteririm.
Hani bana bağla deseler Galatasaraydan başka atkı hayır derim.Galatasaraydır futboldaki aşkım değiştirmem, eklemem, çıkarmam.Galatasaraydan başka da bu alemde İngilizi, İtalyanı Almanı tanımam.Aslında tanıyanı da anlamam.Ama şu var ki hepimiz ismi, renkleri, arması farklı olsa da benzer tutkunun peşindeyiz.Bu tutkunun peşinde olanlara misafirimiz olanlara ve ortak düşmanlara…

O zamanda kadehler havaya….