Aylardan Mayıs... Gayet de başı...
Mecidiyeköy sokaklarında diğer deplasman öncelerinden farklı bir hava hakim. Saat gece yarısını göstermekte fakat maça neyle gideceği bile belli olmayan insanlar dolaşıyor stad etrafında. Boynundaki atkıyı sımsıkı sarmış ve bekliyorlar sadece. Bir umuttur yaşatan insanı deriz ya.. Orada olmalıyım ve bir şekilde olacağım inancıyla terketmişler evlerini.. Her ne kadar alışık olmasada bünyelerimiz bu görüntüye -en azından bu sene- , inceden inceye içimiz biraz daha titremeye başladı ertesi akşam o kentte yaşanacaklara dair..
Karşıbüs sağlam teçhizatı ile cumartesi gecesi marşa bastı ve O'nu bulacağı şehre usulca yol almaya başladı.. Önceki haftaki derbiden önce sessizce dillenen " Yenilsekte yensekte Sivas'a.. " metaforunu yerine getirme mecburiyeti olmadan, bize ait olanı almaya şeklinde de nitelendirilebilinecek bu gidişte herkes neşeli herkes mutlu herkes inanmış. Evet bu son kısım klişe bir laf gibi gelebilir ancak herkes galibiyetten öyle emin ki, takımın haftalardır saçtığı parıltıdan öyle aydınlanmış ki hiç mi hiç konuşmuyor kimse maçla ilgili ne teknik ne taktik..Tek yol var önümüzde..
Karşıbüs'ün son sakinleri de bir sonraki ikmal noktasından teslim alınır ve hikayemiz başlar.. Henüz yolun başı, ismi şu an hatırlanmayan bir dinlenme tesisinde verilen ihtiyaç molasının son dakikaları.. Bir anda tüm tesis yeşil ve siyah renge boyanır.Kısa sürede durum anlaşılır. Tatangalar Samsun deplasmanı için yola koyulmuşlar.. Önce onlarda şaşırıyorlar duruma fakat kısa sürede geçiyor ve ayaküstü sohbetler başlıyor tesisin çeşitli noktalarında. Hepsinde öyle net görüldü ki hepsinin aklı\hayatı 1.Lig'de.. Son gelişimizi hatırlıyormusunuz diyorlar parıltılı gözlerle..Gülümseyerek cevaplıyorum. O sene Sami Yen'i ziyaret eden en iyi deplasman tribünüydünüz diyorum... Skor önemli değil, bize düşen her zaman yapabildiğimiz en iyi tribünü yapmak diye bitiriyorlar sözü. 1.ligde görüşmek üzere sözleşiyoruz ve yola tekrar koyulma zamanı..
Ön taraf bol çeneli, arka taraf bol nağmeli yol alır. Günlük sıvı ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılan birayla başlayan yolculuk kısa sürede değişir, değişmeyide geçer karışır. Şef garsonun yaşadığı kendi git gellerin etksiyle kendisine hazırladığı karmaşık kokteylleri tüm servisede yaymasıyla film hafiften kopmaya başlar.. Ve devreye yeşil peri girer.. Usulca süzülür ve arka 4 lüde icra edilen sanatsal çalışmalar ile arzu edenlerin hayatlarına girer. Aralıklarla süren operasyonun sonunda skor ;
Arka Taraf: 1 - Ön Taraf: 0 ' dır.
Nağmeler yavaşlar, nağmeler kederlenir, kederlendikçe dillenir ancak zor kullanılarak gerekli müdahele yapılır ve tüm servis artık zorla da olsa gözlerini yummuştur geceye. Yarın uzun bir gün nede olsa, yarın bi başka gün...
Usulca açılır gözler sabaha..Herşey bırakıldığı şekilde.. Kaptan halen sırıtıyor, yol halen bitmiyor, biz yine gidiyoruz.. En iyi yapabildiğimiz şey bu belkide. Sonuçtan skordan branştan bağımsız sadece ve sadece O'na gidebilmek.. Nasıl kaçılır ki senden, tüm yollar sana çıkarken.. Keza peri de çoktan gitmiş, herkes hatırlıyor onu, ancak kimse bilmiyor.
Bol yemek molalı, hatta hepsi sadece yemek molalı 12 saatlik yolculuğun sonunda Sivas tabelasının 500 metre ilerisinde Sivas Emniyeti'nin arama noktasında gözlem altına alınıyoruz, taa ki maç saatine kadar.
- " İyi de komiserim burası bir çöl.. "
İkna çabaları sonuç veriyor ve araç & üst baş aramasının ardından geldiğimiz istikamette göze çarpan " Bizim Ev " e doğru tekrar araca biniş yapılıyor.. Bir kamelyanın altında dahil olunan rakısız ziyafetin ardından söğüt gölgesinde yumuşak minderler ve tüm yolculuğun yorgunluğu atılıyor.. Keza maça 3 saat kalmış hadi artık ne uykusu..
Yolculuklarının zor geçtiği araçların her halinden açıkca belli olan 7 otobüs polis arama noktasına ulaşmış durumda. İstanbul ve diğer illerden gelen yaklaşık 15 minibüsünde katılımıyla Galatasaray taraftarı polis eskortu ile stada doğru yönlendiriliyor. Konvoyun en önüne denk gelen aracımız bize " şansmıdır şansızlıkmıdır bizim ki " dedirtsede stadın ilk kez göründüğü noktada herkes şansına teşekkür etti. Etrafta binlerce Sivas'lı, yalnızca bir polis aracı ve arkada farklı illerden gelmiş onlarca araçlık bir konvoy. Daracık bir sokak arası. Etraftakiler ilk şoku atlattıktan sonra kafa kesme hareketleri, küfürleri vs leri ile bir anda İstanbulll İstanbull nidalarıyla ilerleyen konvoya odaklandılar. Yaklaşık 2 dakika sonra arkadan gelen araçlardan birine yapmaya çalıştıkları ilk ve saldırı, boşalan yarım otobüs ile son bulur. Galatasaray konvoyu park etmiş, gerekli makara ve muhabbetler tamamlanmış ve tribüne girmekteyken, kaçanların stada anca döndükleri bilgisi düşer misafir tribün sokağına. Evet sivas stadında böyle bir bölge var gibi. Düşünülüp yapılmadığı kesin, sadece ve sadece kentin çarpık yapılaşmasından böyle bir görüntü oluşmuş. Yaklaşık 50 metrelik bir sokak ve sadece tek bir noktadan çıkışı var.Önce bu sokağa hapsediliyoruz yetmiyor zorla tribüne girmemiz isteniyor. Fakat ne mümkün, ne herhangi bir ön arama noktası ne de bir turnike sırası organizasyonu mevzubahis. Yaklaşık 500 kişiyi aynı anda yarım metrelik bir turnikeden geçirmeye kalkışırsan o görüntüler elbet yaşanır.. Sakin kalarak ve bolca sallanarak ağır ağır tribüne giriş yapıyoruz. Pankarta yer beğenememe sorgusalıyla birlikte pankartı bu seferlik katlayıp yanımızda tutuyoruz. Adım başı tanıdık bir simayla ayaküstü muhabbetler ediyor etrafta insanlar. İstanbul'daki herhangibir basketbol maçının devre arası havası var İstanbul'dan 935 km uzakta bir stadda..
Maç başlıyor.Tribün son derece arzulu bir şekilde takımı itiyor rakip kaleye.Girilen bir iki pozisyonda tribünde yaşanan dalgalanmalar, Allah'ım ne olur görelim şurada şu galibiyet golünü dedirtmekte. Beklenmedik anda gelen Sivas golünün şoku tribünden yaklaşık 30 saniyede atlatıldı. Takımın atlatması az biraz daha fazla. Ankara'dan gelen haber ile bugün bu maç ya alınacak ya alınacak kıvamına gelmesiyle tribün tekrar ateşleniyor. 1 - 1 in keyfini yaşarken gelen 2. gol, çakılan üç beş meşale, tellerde onlarca insan, davullar havada uçuşuyor ve dayanamıyor gözler daha fazla.. Maçın başlamasıyla başlayan yağmur şiddettini arttırıyor.O arttırdıkça " şampiyonuz ulan şampiyon... " nidalarıyla gözlerden yaşlar karışıyor yağmura.. Üstüste, yanyana, defalarca haykırılıyor susmadan susturmadan... Şampiyon Cimbombomum ne istersen iste benden.. " gözler hala yaşlı, eller hala göğre yumrulanmış vaziyette.. Geçmişiz ne de olsa Karşı ' sına haykırıyoruz sonuna kadar.. Gözlerimizin önünde, usul usul gitmesine izin vermedik bu kez. Susmadan haykırıp, bizim olanı bizde bırakmaya çabaladık 90 dakika boyunca.
Hocasından medyasına, başkanından topçusuna o gün o kentte o yağmurda o stadda sarı kırmızılı ların inanmışlığının karşısında zaten duramazdı ve duramadı.. 5 golle alınan galibiyet ve dönüş yolu başlıyor..
13 saat süren yolculukta herkes mutlu, herkes huzurlu herkes üzerine düşeni yerine getirmenin rahatlığı içerisinde.. Sabah saatlerinde İstanbul'a giriş yapan kafile ev ve iş yerlerine gitmek için dağılıyor, bize bu deplasmandan da geriye anlatacak hiçbir şey kalmıyor..
*
Sivasspor 3 - Galatasaray 5
Turkcell Süper Lig 33. hafta maçında Galatasaray, deplasmanda Sivasspor'u 5-3 mağlup etti. Arda'nın hat trick yaptığı maç sonunda takımımız, ligin son haftasına en yakın takipçisi Fenerbahçe'nin 3 puan önünde giriyor..