31 Aralık 2008 Çarşamba

Neydik ne olduk? Neyiz ne olacağız?

Evet ses çıkarmak için hafta sonundaki maçı bekliyorduk belki de... Sahada göremeyeceğimiz ruhsuz bir oyun, kuvvetle muhtemel öfkeli sesimizi tribünde ilk kez yükseltecekti..

Seninle geçen her sezona başlarken ki nağmemiz " xy+1 senelik çile bitsin bu sene .. " ise, bunun sebebi; 'endüstriyel düzendeki bol sponsorlu hegemonyayı yıkacaksak Biz! yıkacağız ' idi.. Taraftarın temel fikriyatlarından biridir ne de olsa, verdiği destekle topçusunu\camiasını kenetleyebildiği, sahada +1 oyuncu olabileceği.. 06-07 sezonundan beri her seneyi benzer şekilde açtık, Galatasaray'ı, Galatasaraylılığı bilen omuz verilesi adam diyerekten.. Ataköy Ahmet Cömert zamanlarında bir türlü kazanılamayan cehennem atmosferli vites yükseltici maçlar keyiflerimizi kaçırsada, ayakta tutabilmek adına mücadelenize saygı duyup sahip çıktık..

İçinde bulunduğumuz sezona pekte barışık başlamadık.. Yaz döneminde şubede yönetim bazında atılmaya çalışılan yanlış adımlar ve izlenen yanlış transfer politikalarından sebep.. Avrupa'dan gelen hüsran, henüz test edilip onaylanmamış tek mağlubiyetli lig 2.liğinden sebep halının altına itildi taraftar açısından ve ' Savaşımızı Geri Verin ' denildi susuldu.. Ancak devam eden süreçte saha içinde bir türlü görülemeyen mücadele ve teknik\taktik eksiklikler verilen kötü sinyalleri arttırdı. Taa ki Akatlar'daki saçma sapan Beşiktaş maçına kadar.. Maçtan sonra beklenen gelişmeler, kimine göre doğru, kimine göre doğru ama yanlış bir zamanda yaşanmış olsa da, cumartesi günü Galatasaray galibiyetten yahut alınacak puanlardan öte bir maça çıkıyor.. Eğer sesimizin ulaştığı bir yer varsa, bu takımda forma giyen oyunculara bu maçın şekil ve şemalini her birinin anlayacağı dilden izah eylesin, keza haftasonu tribünden 4000 kişi ile haykırmaktan başka gücümüz kalmadı..

Geride bıraktığımız binbir hikaye, rest çektiğimiz binbir surat.. Aynadaysa tüm değişimlere rağmen aynı biz, kimi zaman bıkılan kimi zaman bakmaya doyulamayan biz. Şimdi yeni bir hayat daha istercesine bakan bakışlarımız var, sinsilikler ardında gerçek nedir öğrenme hevesimiz. Nereye kadar bilinmez ama bir gerçeklik var o kesin...

Güzel günler gelecek korkma Cimbomum..