10 Ocak 2009 Cumartesi

Şizofreniya


Gecenin saçma sapan bir saati uyanıverdim. Sanki günlerdir, haftalardır uyuyormuşum gibi hissettim kendimi. Yatağımda doğruldum ve baş ucumda duran sehpadaki sigaramdan bir dal aldım. Tutuşturmak için çakmağımı çaktığımda odam aydınlandı ve tavandaki sarı kırmızı arma beliriverdi. Sigarayı yaktıktan sonra çakmağı söndürmedim ve armaya dikilmiş gözlerimle uzun süre kaldım öylece. Özlemiştim çok bunu benliğimin her yerinde hissediyordum..

Boş ve karanlık sokaklarda arabla ilerliyorken buldum kendimi. Yollar ıslaktı yağan yağmurdan ötürü ve radyo da Sibel Alaş'ın FEM parçası çalıyordu.  Islık çalarak parçaya eşlik ederken bir yandan da Trafik Polisi korumalı, özel kamufulajlı şişemdeki votka red bull karışımını içiyordum. Gerçi gecenin o saati ve o yağmurda Polis filan da olmazdı ortalıkta. Normal saatlerde yaklaşık bir buçuk saat kadar süren yol bu anormal olan dilimde on dakika kadar sürmemişti bile. Evet Sami Yen'in İtfaiye tarafı Kapalı girişinin önündeydim..

Caddelerde sarı kırmızı insanlar, kedi etinden köfte kızartan dayı, kaşkol bere korna satan seyyar tezgah, köşe başında son biralarını yudumlayan dostlar, deplasman tribünü'nün görülebilir tarafındaki bir avuç insana gider yapanlar, kombine girişinde sıralanan kuyruktakiler ve bizler.. hiç, hiç birimiz yoktu orada. Arabadan inip atkımı sıkıca doladım boynuma ve bir sigara daha yaktım. Kapalı tribünde bir dakika dahi durabilmek için neler vermezdim diye düşündüğüm o anda İtfaiye giriş kapısının üstündeki boşluk çarptı gözüme..

Bir elimde sigaram diğer elimde kamufulajlı votka şişem Kapalı'nın sol tarafında, her zamanki yerde bir koltuğa çöktüm. Etraf çok karanlık ve sessizdi. Yağmurdan dolayı saha ağırlaşmış mıdır diye aklımdan geçirirken nede olsa maç filan olmadığından pek bir önemi olmadığına karar verdim. Oturduğum koltuk acaba benim kombinenin üstünde yazanmıdır diye aklıma geldi. Tam 7 senedir kombinemin hangi koltuğa ait olduğunu daha doğrusu hangi koltuğun bana ait olduğunu görememiştim tıpkı bir çok golü ofsaytı faulü ve tartışmalı pozisyonu göremediğim gibi. Pekte ilgilendirmiyordu zaten hiç birisi beni..

Özlemim birazda olsa dinmişti. Artık bir süre daha idare edebilirim diyordum kendi kendime. Fakat son bir şey vardı gitmeden önce yapmam gereken. Ön sete çıktım usulca, ellerimi göğe yumruladım ve avaz avaz başladım üçlüye..

şık şık şık
CİM BOM BOM
şık şık şık
CİM BOM BOM
laylaylaylaylaylaylaylaaaaay
oooooooooooooooooooooo
CİM BOM BOM


***
Bu hikayede anlatılan tüm kişi ve kurumlar tamamen hayal mahsülüdür!