22 Şubat 2010 Pazartesi

İnlesin dursun..


Maçtan önce televizyonlarda, gazetelerde ve radyolarda Beşiktaşı galip ilan edenlere bir şamar daha geldi. Onlar yedikçe, biz attıkça zevk alıyoruz..

Her türlü sıkıntıya, eksiğe, yorgunluğa rağmen aslanlar gibi saldıran takımımıza 3 puan yakışırdı ama her zaman dediğimiz gibi böyle mücadele ettikten sonra yenilseler bile canları sağolsun deriz ve geçeriz..

Kafaların ister istemez Atletico rövanşında oluşu ve bu sebeple Arda ile Elanonun erken değişiklikleri elimizdeki galibiyeti son anda kaçırmamıza neden olsa da işin özünde bu maçın telafisi her türlü var fakat perşembe günü oynanacak maçın telafisi yok..


Bilet fiyatı konusunda Anadolu takımlarının politikasını güden BJK Yönetimi hala ucuz hesaplar peşinde olduğunun ve bu işin bu şekilde olmayacağının farkında değil. Kasımpaşa maçında olduğu gibi denk getirilen bir maçta tribünleri bomboş bırakmak belki birilerinin kafasına bir şeyleri dank ettirir..

Tribün performansı açısından vasat bir görüntü çizen ev sahibi taraftarının boşluklarını rakip tribün taraftarı itinayla doldurdu. Dolmabahçedeki sessizliği yırtan "Re Re Re Ra Ra Ra" tezahüratları deplasmanlarda bol bol başvurduğumuz 3'lünün pabucunu dama atacak gibi gözükmekte. Maç sonu kontralarımız eblek bakışlarla karşılık bulurken bizler ise yine "Yağmurlu bir günde" heveslerini kursaklarında bıraktığımız çubuklu formalıların ardından el sallayan taraf olduk..

Beşiktaş 1 - Galatasaray 1