Şemdinli Türkiye’nin en hassas bölgelerinden biridir. Bu hassasiyetin temel nedeni, coğrafi olarak Şemdinli üçlü sınır yani Türkiye-İran-Irak sınırlarının birleştiği noktada yerleşik olmasıdır. Üçlü sınırın özelliği nedir?
PKK terör örgütünün uzun yıllardır ana kampı olma sıfatını hiç bırakmamış olan Hakurk alanı üçlü sınırda başlar, Şemdinli’ye bir bakış kadar yakındır, hemen güneyindedir. Hakurk’la irtibatlı olarak kuzeye uzanan Jerma alanı Şemdinli’nin doğusundaki İran topraklarında, Basyan alanı ise hemen batısındaki Irak topraklarında yer alır.
Jerma terör kampı Van bölgesine, Basyan ise Avaşin ve Zap üzerinden Çukurca, Hakkari ve Şırnak bölgelerine açılım sağlar. 8 Eylül günü teslim olan bir terörist alınan ifadesinde; Zagros terör kampının halen kullanılmakta olduğunu, kamp güvenliği için füzelerin yerleştirildiğini ve örgütün sınır boyunca yapılan kaçakçılıktan büyük çapta gelir elde ettiğini açıklamıştır.
Hatırlatalım ki Zagros, üçlü sınırın birleştiği Mezargediği noktasından güneye doğru ta Kandil’e kadar uzanan sıra dağların Türkiye ucu olup Hakurk alanını kontrol eden hakim bir bölgedir. Terör kamplarının bu yerleşim düzeni esas alınarak kuş bakışı ile Şemdinli üçgenine bakıldığında, güney, doğu ve batı istikametlerinde teröristler tarafından kuşatılmış olduğu hemen fark edilir.
Dolayısıyla Şemdinli, teröristlerin Türkiye’ye açıldığı ve eylem sonrası dönüş yaptığı en önemli giriş-çıkış kapısı durumundadır. Bölgenin teröristlere sağladığı avantajlar sayılamayacak kadar çoktur; dağlıktır, gizlenme, barınma ve yer değiştirme imkânı verir.
Yollar vadi ve dere tabanlarına bağlı olduğu için pusu, mayın ve baskın gibi terör eylemlerine uygun ortam oluşturur. İran-Irak-Türkiye üçgeninde dolaşma, kuvvet kaydırma, kaçma imkânı sağlar. Buna karşın güvenlik güçlerinin işleri de o denli zordur; alan kontrolü için çok sayıda birlik ve yerleşim yerinden uzak karakolların güvenliğini için kuvvet tasarrufu gerektirir, teröristi arayıp bulmak ve etkisiz hale getirmek de o denli zor olur.
Üstelik operasyon alanları İran ve Irak’a uzanamadığından askeri harekât istenen sonuçları vermez. Bu olayın terör yönüdür, bir de kaçakçılık yönü vardır. Uyuşturucu madde kaçakçılığında adı dillerden düşmeyen Yüksekova ve Başkale ilçeleri Şemdinli’nin hemen kuzeyinde sıralanır.
Uyuşturucu maddelerin giriş yolu olarak Yüksekova birinci sıraya yerleşirken, ardından gelen Başkale ile Şemdinli stratejik önemini gözler önüne serer. Dolayısıyla sağladığı avantajlar yönünden bu coğrafya teröristlerin asla vazgeçemeyeceği bir alan olarak karşımıza çıkar.
İşte bu nedenlerle Şemdinli, kamuoyunun tanıdığı Şemdinli’dir, yoksa ceviz ve balı ünlü olduğundan değil.
PKK terör örgütünün uzun yıllardır ana kampı olma sıfatını hiç bırakmamış olan Hakurk alanı üçlü sınırda başlar, Şemdinli’ye bir bakış kadar yakındır, hemen güneyindedir. Hakurk’la irtibatlı olarak kuzeye uzanan Jerma alanı Şemdinli’nin doğusundaki İran topraklarında, Basyan alanı ise hemen batısındaki Irak topraklarında yer alır.
Jerma terör kampı Van bölgesine, Basyan ise Avaşin ve Zap üzerinden Çukurca, Hakkari ve Şırnak bölgelerine açılım sağlar. 8 Eylül günü teslim olan bir terörist alınan ifadesinde; Zagros terör kampının halen kullanılmakta olduğunu, kamp güvenliği için füzelerin yerleştirildiğini ve örgütün sınır boyunca yapılan kaçakçılıktan büyük çapta gelir elde ettiğini açıklamıştır.
Hatırlatalım ki Zagros, üçlü sınırın birleştiği Mezargediği noktasından güneye doğru ta Kandil’e kadar uzanan sıra dağların Türkiye ucu olup Hakurk alanını kontrol eden hakim bir bölgedir. Terör kamplarının bu yerleşim düzeni esas alınarak kuş bakışı ile Şemdinli üçgenine bakıldığında, güney, doğu ve batı istikametlerinde teröristler tarafından kuşatılmış olduğu hemen fark edilir.
Dolayısıyla Şemdinli, teröristlerin Türkiye’ye açıldığı ve eylem sonrası dönüş yaptığı en önemli giriş-çıkış kapısı durumundadır. Bölgenin teröristlere sağladığı avantajlar sayılamayacak kadar çoktur; dağlıktır, gizlenme, barınma ve yer değiştirme imkânı verir.
Yollar vadi ve dere tabanlarına bağlı olduğu için pusu, mayın ve baskın gibi terör eylemlerine uygun ortam oluşturur. İran-Irak-Türkiye üçgeninde dolaşma, kuvvet kaydırma, kaçma imkânı sağlar. Buna karşın güvenlik güçlerinin işleri de o denli zordur; alan kontrolü için çok sayıda birlik ve yerleşim yerinden uzak karakolların güvenliğini için kuvvet tasarrufu gerektirir, teröristi arayıp bulmak ve etkisiz hale getirmek de o denli zor olur.
Üstelik operasyon alanları İran ve Irak’a uzanamadığından askeri harekât istenen sonuçları vermez. Bu olayın terör yönüdür, bir de kaçakçılık yönü vardır. Uyuşturucu madde kaçakçılığında adı dillerden düşmeyen Yüksekova ve Başkale ilçeleri Şemdinli’nin hemen kuzeyinde sıralanır.
Uyuşturucu maddelerin giriş yolu olarak Yüksekova birinci sıraya yerleşirken, ardından gelen Başkale ile Şemdinli stratejik önemini gözler önüne serer. Dolayısıyla sağladığı avantajlar yönünden bu coğrafya teröristlerin asla vazgeçemeyeceği bir alan olarak karşımıza çıkar.
İşte bu nedenlerle Şemdinli, kamuoyunun tanıdığı Şemdinli’dir, yoksa ceviz ve balı ünlü olduğundan değil.
Erdal Sarızeybek