23 Ağustos 2010 Pazartesi

Senle biz, ikimiz.. Kabul et en dipteyiz!


Rüzgarlı başlamıştı gün. Bunaltıcı sıcak ve nem üstümüze günlerdir öyle bir yapışmıştı ki artık bedenimizin bir katmanı haline gelmişti adeta. Yüzümüze vuran rüzgarın tadını çıkartırken sokaktanda ufak ufak vuruşma haberleri gelmeye başlamıştı. Carrefour önü, GStore Çadır önü ve sokakta ufak çaplı mevzuların yaşandığı haberleri telefondan telefona aktarılırken Sami Yen'e yol almak için iftar saatini beklemenin pekte mantıklı olmadığını anlamıştı bünyeler..

Saat 19:05 civarı sokağa giriş yaptığımız esnada etraf süt liman durumdaydı. Zaten gelen haberlerinde abartılı olduğu, ciddi bir sıcak temasın yaşanmadığını yalnızca bir kaç otobüs camı ile bir kaç Bursaspor taraftarının zarar gördüğünü öğreniyoruz sokağın erkencilerinden. Deplasman tribünü için ASY geliş güzergahı aslında çok basit ve sorunsuz olabilecekken çoğu maçta bu saçma durumun yaşanmasında en büyük etken Emniyet Amirleri ve ikinci olarakta deplase olan tribün'ün liderleridir. Emniyetin zaten senelerdir aynı hatayı inatla yapmakta olduğunu düşünürsek, rakip tribünlerin güzergah konusunda biraz daha dikkatli olmaları gerekir. Eğer böyle devam ederse bir gün çok ciddi miktarda kan akabilir o sokaklara. İlla o sokağın mazgallarından oluk oluk kan mı boşalmalı şehrin kanalizasyonlarına bu duruma önlem almak için?

Eşi dostu görüp klasik maç öncesi sohbetlerini ettikten sonra tribündeki yerimizi almak için yola düşüyoruz hafiften. E sonuçta sokaktan Eski Açığa yürümek pek kolay olmuyor. Yolumuz uzun ve engebeli..

Yine koca Eski Açık tribün için hazılanmış tek kontrol noktasındaki izdihama dalarak kendimizi güç bela içeriye atıyoruz ve en üstteki yerimize, zirveye doğru tırmanıyoruz ağır ama emin adımlarla..

Tribünde yine klasik maç öcesi besteleri dönerken gözümüze ultrAslan Üni'nin bayrakları çarpıyor. Eski Açık tribüne renk katan bu bayrakların dışında Kapalı göbektede büyük bir sallama bayrağı göze çarpıyor. Tek bir tanesi bile nekadar güzel gözüküyor derken eski görüntüleri geliyor Kapalı tribünün aklıllara ister istemez. Bayrak sallamak için ön sette yer bulamadığımız, sallanırken bir birine dolanan o bayrak görüntüleri..

Maça muhteşem bir üçlüyle start veriyoruz ve hemen ardından gök gürültüsü gibi "hiç bir şeye değişilmez senin sevgin bu dünyada" ile devam ediyoruz. Takımın istekli ve baskılı oyunu tribünleride olumlu etkiliyor ve ilk gole kadar gayet iyi tribün çeviriyoruz. İlk golden sonra keyfimiz kaçsada desteği bırakmıyoruz ve biraz "uyutan" cinsten denilen bestelerle de olsa devam ediyoruz susmadan..

İkinci yarıya kendi içimizde büyüttüğümüz umutlarla yine yeni yeniden yeni bir gazla başlıyoruz ki ikinci gol geliyor ve ipler kopuyor. Kısa süreli "Yönetim İstifa" serzenişi daha bireysel bir adres seçilerek "Adnan Sezgin İstifa" haline dönüşüyor. Takımın bu halde oluşunun en büyük nedeni olarak gördüğünü alenen haykırıyor Galatasaray Tribünleri. Kimilerine göre bu ücret karşılığı bir haykırış, kimilerine göre ise haksız. Bize göre ise kopmakta olan iplerin düğüm sesleri. Tabi bir anlık düşünememiştik, henüz transfer sezonunun kapanmasına koca 8 gün vardı! Bu kulüp için canla başla çalışan amatör yöneticimiz Haldun Üstünel'i anmamızla gerekli yerlere gerekli mesajları iletmiş olduğumuzu umut ediyoruz..

Takıma karşı neden ses çıkartılmadığını da sorgulayanlar var. Bu da ayrı bir konu tabi. Son maçı ve bundan önceki bir kaç maçımızı dikkatli ve objektif izleyen herkes görecektir ki bu takım tam gücüyle olmasada hırsını isteğini ve azmini sahaya yansıtıyor. İstenilen ruhun yansımaları bariz bir şekilde var. Fakat bunun yanında şansızlık, kısmetsizlik de büyük ölçüde var. Bu takım oyunu içerisinde yetersiz kalanlar olduğu doğru fakat suç onlarda değil, onları bu takımda tutanlarda. Sahdaki oyun anlayışlarıyla bas bas bağırıyolarlar "ben bukadarım, adım hıdır elimden gelen budur" diye. Böylelerine bizim söyleyebileceğimiz bir şey yok..

Hakem yine yalan yanlış ve eyyamcı kararlarla maçını süsledi. Birine ses çıkartmazsan diğerleride bu tavrı devam ettirecektir. Taviz tavizi doğrur. Artık sesimizi çıkartmamız şart..

Evet, neresinden tutsak elimizde kalıyor durumundayız,
en dipte olduğumuzu kabul edip, hep birlikte tek yumruk olup kuyudan çıkmanın vaktidir..


Galatasaray 0
Bursaspor 2