5 Ocak 2011 Çarşamba

bir intiharın anatomisi..



gerçek intihar başlıbaşına bir isyandır.. kimseyle paylaşmazsın, hiç kimseye de çaktırmazsın aslında, kimse senden beklememeli, onlara tokat gibi çarpma hissi vermeli ve bu sahte dünyada intihar etmeni gerektirecek, yaşarken onlara anlatamadığın her ne konuysa, onların düşünmelerini sağlayacak.. senelerce, sayfalarca, pankartlarca, bestelerce anlatmaya çalışıpta anlatamadıkların belki yine anlaşılamayacaklar ama enazından düşünülecekler, sorgulanacaklar.. evet sadece bukadar ve kuvetle muhtemel 1 hafta belki 10 gün yavaş yavaş acıları dinmeye başlayacak, her şey gene sensiz devam edecek..


hiç zor birşey değil, sadece çıkacaksın ve atlayacaksın, o anı yaşamak gerek yanlızca, sadece sen varsın ve o an var, bir de katetmen gereken son bir yol. sonrası gerçeklik ve huzur, kim bilebilir ki bunu.. düşünme ve ardına bakma, eğer oraya çıktıysan zaten bunun üzerinde çok fazla düşünmüş olmalısın, hiç kimseye de birşey söyleme bu konu hakkında, yap sadece ve gitsin. insanın en son anı en azından kendine özel olmalı, çıktın mı, bir saniye bile beklersen kıyamazsın geride bırakacağın bir çift renge. fakat böyle olmamalı, esaslı bir intihar içinde tanrıya ve hayata ve insanlara baş kaldırışı da barındırmalı, bu nedenle de zaten senin dışında hiç kimse hatta eğer mümkünse tanrı ve hayat bile bilmemeli bir nefesin bu dünyadan yok olduğunu, hem o zaman zebaniler de bulamazlar seni belki diğer dünyada. atla sadece, koyver gitsin, hepsi bu, başka bir şey yok, üzerine düşünülmeye değecek bir konu da değil açıkçası, senin gibi Galatasaray bağımlısı binlercesi daha var zaten bu dünyada, bir sen, bir sensizlik hiç kimse için hiç birşey ifade etmiyor ki zaten senin dışında, ve sen de şimdi gidiyorsun, sade ve abartısız.



vakit tamam
nefes alıp ver
hiç bir şey söyleme
zaten duymazlar seni
etrafına bak gerçekleri gör
her şey boşuna
kollarını aç
rüzgar bedenini sarmalasın
son kez Sami Yen'i süz
gözlerini kapat
kulakların uğuldasın
kapalı çatısından bırak kendini
ve oldu işte
bitti!