Sezon başından beri emek verdik. Biz tribünde emek verdik. Aslanlar saha da emek verdi. Bin bir zorluğa rağmen şampiyonluk için mücadele verdik. Bir çok badire atlattık. Basit puanlar kaybettik belki ama ne biz ne de sahadaki aslanlar yılmadı.
İşte bu yüzden şampiyonluğu hak ettiğimizi üzerine basarak dile getirdik/getiriyoruz. Bu şampiyonluk son yıllardaki en anlamlı şampiyonluk olacak. Medya tarafından, “seyirci” tarafından, bazen de yönetim tarafından yalnız bırakılmamıza/bırakılmalarına rağmen “şampiyon olacağız” ı ağzımızdan düşürmedik. Bu “inanç” tı. Hak etmenin verdiği gurur ile dile getirdiğimiz inancımızdı...
Bütün bir sezon yaşanan bazıları akıl almaz derecede bariz olan hakem hatalarına alt alta toplandığında kimin kasesinin diğerlerin daha fazla dolu olduğu açık. Biz hiçbir zaman “elle” gol atmak istemedik. Biz de atalım sayılsın demedik. Herkese “eşit” davranılsın dedik. Ama bu eşitlik bir türlü sağlanmadı. Kendilerini herkesten , her klüpten üstün görenlerin maskesi düştü artık. Üstelik bunu “bizi çekemiyorlar” şeklinde adlandırıp gerçekleri görmemeye devam ettiler
Hiç sanmıyoruz ama Galatasaray’ımızın alacağı şampiyonluk onların suratı çarpan bir tokat olur belki. Sonuçta Galatasaray “aracına” ulaştı. Şampiyonluk bizim için Avrupa’ya açılan önemli bir kapı... Onlarda amacına ulaştı. Bu sene bizi 3 defa yendiler. Onlar için futbolun amacı bu . İki klüp arasındaki en büyük fark da bu. Onlar için futbolun , hayatlarının en büyük anlamı bizi yenmek, bu sebepten dolayı 4-0 dan sonra deliler gibi eğlendiler... Arada bir de “şampiyon olduk” dediler. Ama “erken öten horozun kafasını keserler”.... Öyle değil mi?
Şimdi kutlama zamanı. Bütün bir sezon verilen emekler ile şampiyonlukta ufacık bir payımız varsa bizim için en büyük mutluluk budur. Harcanan emekler, yazılan pankartlar, oluşturulan organizasyonlar; hepsi karşılığını aldı. Bir araya gelip “bu maçta tribünde ne yapabiliriz” şeklinde kafa patlatmalar sonucunu verdi. Bu belki de son maçta “şampiyon cim bom bom” derken yanaktan süzülecek 2 damla yaşla hatırlanacak.
İşte bu yüzden şampiyonluğu hak ettiğimizi üzerine basarak dile getirdik/getiriyoruz. Bu şampiyonluk son yıllardaki en anlamlı şampiyonluk olacak. Medya tarafından, “seyirci” tarafından, bazen de yönetim tarafından yalnız bırakılmamıza/bırakılmalarına rağmen “şampiyon olacağız” ı ağzımızdan düşürmedik. Bu “inanç” tı. Hak etmenin verdiği gurur ile dile getirdiğimiz inancımızdı...
Bütün bir sezon yaşanan bazıları akıl almaz derecede bariz olan hakem hatalarına alt alta toplandığında kimin kasesinin diğerlerin daha fazla dolu olduğu açık. Biz hiçbir zaman “elle” gol atmak istemedik. Biz de atalım sayılsın demedik. Herkese “eşit” davranılsın dedik. Ama bu eşitlik bir türlü sağlanmadı. Kendilerini herkesten , her klüpten üstün görenlerin maskesi düştü artık. Üstelik bunu “bizi çekemiyorlar” şeklinde adlandırıp gerçekleri görmemeye devam ettiler
Hiç sanmıyoruz ama Galatasaray’ımızın alacağı şampiyonluk onların suratı çarpan bir tokat olur belki. Sonuçta Galatasaray “aracına” ulaştı. Şampiyonluk bizim için Avrupa’ya açılan önemli bir kapı... Onlarda amacına ulaştı. Bu sene bizi 3 defa yendiler. Onlar için futbolun amacı bu . İki klüp arasındaki en büyük fark da bu. Onlar için futbolun , hayatlarının en büyük anlamı bizi yenmek, bu sebepten dolayı 4-0 dan sonra deliler gibi eğlendiler... Arada bir de “şampiyon olduk” dediler. Ama “erken öten horozun kafasını keserler”.... Öyle değil mi?
Şimdi kutlama zamanı. Bütün bir sezon verilen emekler ile şampiyonlukta ufacık bir payımız varsa bizim için en büyük mutluluk budur. Harcanan emekler, yazılan pankartlar, oluşturulan organizasyonlar; hepsi karşılığını aldı. Bir araya gelip “bu maçta tribünde ne yapabiliriz” şeklinde kafa patlatmalar sonucunu verdi. Bu belki de son maçta “şampiyon cim bom bom” derken yanaktan süzülecek 2 damla yaşla hatırlanacak.