18 Eylül 2006 Pazartesi

Ankara Deplasmanı


04 Ağustos 13,30
Sabah evden Ankara deplasmanına gitmek üzere ayrılmıştım ama şimdi evde maç izlemek için gelen rezervasyonları kabul etmekle meşgulüm.Herkes gitmeyeceğime emin ,bir tek sevgili eşim hariç.Beni saat 21.00 de ekran karşısında görmeden inanmaz.Tamam bende içimden var vukuatlarım ama bu sefer durum farklı diyorum.Sabah tek araba 5 kişi olan kadro saat 12,00 de tek araba 6 kişi olarak değişmiş durumda.Hayır o 6 kişinin içinde bende varım.Olmaz, olamaz.Kimle konuşsam hemfikir benle.Koyarız rakıyı, azıcık meze oh mis.Tamam iç çekeriz ama….

04 Ağustos 15,45
Ankara yolundayım.Kaptan pilot Moradam ve yanında ben.Arkada demirhan13,Ciga, Aret, Serkan.İlk molada yer değişsin deniyor da ne mümkün.

04 Ağustos 16,15
İlk mola yerindeyiz İzmit tarafları.Arabadan iniyoruz etraf şaşkın, etraf saymakla meşgul.Her inen ben dahil beden hareketleri yapıyoruz.Benim katılma amacım bu hareketlere, kitleden ayrı düşmemek, yoksa keyfim süper.Aslında bu şekilde yola çıkılmayacaktı durumun teorik olarak imkansızlığı anlatıldı ama başkansız gidilmez gazı ve pratikte nasıl olur denemesiyle yolculuk başladı.Arka koltuğa dört kişi binince kaptan şimdi in demek olmaz hadi yola çıkalım dedi.

04 Ağustos 17,00
Ankara deplasmanının keyifli durağında Cafer ustanın yerindeyiz.Siparişler veriliyor ve yolculuğun kritiği yapılıyor.Ben şahane bir yolculuk yaptığımızı düşünüyorum ama bana kimse katılmıyor.Yemekler, çaylar denirken saat 18,00 olmuş.

04 Ağustos 18,30
demirhan13 hem yol hesaplamalarını yapıyor hem de Amerika’dan bahsediyor.Gelen bazı sorular, Amerika hakkındaki bilgilerimizim tarafımızdan Teksas Tommiks kitaplarından ibaret olduğunu bize hatırlatıyor.Tabii ben dahil değilim sağ olsun bazı arkadaşlar beni Amerika konusunda kusma haline çoktan getirmişler. Bu arada Ankara’dan aranıyoruz hadi gelin içmeye diye ama Ankara bize henüz yakın değil.İstanbul’dan gelen telefonlar ise 6 kişilik yolculuk üzerine ki biz durma adapte olmuşuz.Bir gaz ile Samsun bile yapabiliriz.Aslında yapabilirdik kaç yıllar oldu şu Ankara girişini bir öğrenemedik.Yine telefon desteği alıyoruz.

04 Ağustos 20,00
Ankara’dayız ama yol çalışması var.Yolu soruyoruz gelen yanıtlara da nedense inanmıyoruz.”Ulan bu kesin fenerli bizi yanlış yönlendirdi” Sonunda yolculuğun ilk oy birliği kararını veriyoruz.”fenerlilik bütün kötülüklerin anasıdır” Bir kamyon ile sürekli çekişiyoruz meğerse dert bize verilecek desteğin ifadesiymiş.Tabii o koca damperli kamyonun bize yanaşması şehir içi trafiğinde zor oluyor.Ama oluyor ondan sonra bir süre korna dili ile konuşuyoruz.

04 Ağustos 20,30
Stad önündeyiz.Bilet yok kuyruk çok.Şimdi sıraya girsek illa birileri çekecek “abi siz İstanbul’dan geldiniz mi haktır en öndeki yeriniz ” Vicdanlar sızlıyor ama kaynadık işte.Kapıda sorun çıkıyor , eldeki biletin kapı no’suna uygun girilmesi gerekiyor. Şanslıyım, benim hal, hareket, bilet durumlarım uygun.

04 Ağustos 21,00
Maç başlıyor.Biz en öndeyiz, önümüzde teller , tellerin önünde bir küçük kale direği.Ne oluyor anlamaya çalışıyoruz.

04 Ağustos 21,50
Devre arası…. Olduğumuz yere ana baba günü. Geçişler tıkanmış taraftar sanırım can sıkıntısından volta atmaya çıkmış ama yok durum Boğaz trafiği kıvamında.

04 Ağustos 23,00
Dönüş için yola çıkacağız ama geleneksel “demirhan13 ben başka araçla döneyim” plağı çalmakta.Ya rahat geldik diyorum tek başıma ,rahat döneriz diyorum yine tek başıma ama olmuyor.Otogara bırakıyoruz.

05 Ağustos 0,00
Kaptan Moradam yerini Aret’e bırakıyor.Onları tanıyanlar için bu yolda Alonso, Montoya ikilisi ile seyahat etmek gibi durum.

05 Ağustos 01,00
Aret beklenenden yavaş.Arkadan horul horul sesler gelmekte.Ben ise şartlanmışım havadan sudan konuşmaktayım.Uyutmayacağız ya ….Telefon çalıyor Taner Bolu’da buluşalım diyor.

05 Ağustos 3,00
Yine Cafer Ustanın yerindeyiz. Menü değişik ama mola süresi aynı.Bu sefer her taraf kapalıdan simalarla dolu.

05 Ağustos 04,30
Gişelerden girdik ama haber şu,benzinimiz bitiyor.Zar zor kumdan kaleye gelip fulluyoruz.

05 Ağustos 05,30
Evimdeyim yaşasın.

05 Ağustos 08,30
İşyerindeyim kahretsin…